“BU, BENİM ÖYKÜM!”

Merhaba,

Ben, Stajyer Avukat Buse Yıldız.

Avukat stajı yapmak isteyen veya yapan Siz meslektaşlarıma, küçük bir yardımım dokunur belki diye, staj dönemimi burda paylaşmak istedim.
Haydi başlayalım! 🙂

Üçüncü sınıftan mezun olduğum yaz, şu anda da çalışmakta olduğum büroya, başvuruda bulundum.
Nasıl bir başvuru olduğunu hemen anlatayım:
Önce, evime yakın bir yer olsun istedim. Bu yüzden de, çevredeki ofisleri, bilgisayardan taradım. Mukaddes Hukuk Bürosu’nu gördüm, CV’mi attım.
CV’niz, ‘ben merkezli’ ve süslü açıklamalardan çok, bence sade olmalı sevgili meslektaşlarım.
Ve mesleğinizden beklentinizi anlatmalısınız, ama kısa cümlelerle..
Hatta, CV’nizde karşı tarafı etkileyecek, Sizi anlatan en az 1 cümleniz olmalı bence.

Çalışmak istediğiniz yeri, kendiniz bulmalısınız; çünkü, Sizi, sizden daha iyi kimse tanıyamaz. Bu yüzden de, karakterinize uygun bir ofisi kendiniz arayın, bulun!

Emin olun, her bir mülakat (iş görüşmesi) Size ayrı bir tecrübe olacaktır.
Yani; bir iş görüşmesine nasıl gidilir? O görüşmede ne giyilir? Nasıl konuşulur? Karşınızdakinin neresine bakarsınız? Elinizi nereye koyarsınız? Bunların hepsi, Sizin için önemli olacaktır; çünkü vücut dili denen bu hareketler, en az cümleleriniz, bitirdiğiniz okul ve konuştuğunuz yabancı diller kadar önemli!

Neyse fazla uzatmayayım…
Mukaddes Hukuk Bürosu’ndan kabul aldım çok şükür.
O zamana kadar, hayatımda hiçbir yerde çalışmamıştım. O nedenle birçok deneyim elde ettim. Örneğin; dava dilekçeleri nasıl olur? İcra takibi nasıl düzenlenir? Müvekkille nasıl konuşulur? Mahkemede nasıl davranılır ve giyinilir? Kalemlerdeki memurlarla nasıl iletişim kurulmalı? gibi birçok şeyi orada Av. Mukaddes Günsu Akçagöz’den öğrendim.

Malum, üniversitede, eğitimimiz teorik olduğundan, pratikte bir avukat nasıl hareket eder, kimse öğretmiyor! Dilekçe nasıl yazılır, onu da öğretmiyorlar! Müvekkille nasıl iletişim içinde olmalı, işi nasıl almalı? Bunu hiç öğretmiyorlar! İşte tüm bunları stajda öğrenmelisiniz; yoksa işiniz iş…

Ve üniversitedeki 4. yıl başladığında, dersler, mezuniyet telaşı, arkadaşlar vs. derken nasıl olduğunu anlayamadım ki, birden mezun olmuşum 🙂
Bu 4 yılın yorgunluğuyla, hemen işe başlamadım. Ne olur, Siz de başlamayın!

Okul sonrasında, hemen işe başlayan arkadaşlarım oldu. Onlarla konuştuğumda, daha ilk aylardan sıkıldıklarını ve işe hemen başladıkları için pişman olduklarını söyledi hepsi. Eğer sizi birkaç ay geçindirecek paranız varsa, çalışmaya biraz geç başlayın.
Sizin için daha iyi olacaktır; çünkü okul hayatı, insanı ister istemez yoruyor.
Sınav ve mezuniyet stresi insanı geriyor. Bu yüzden okuldan sonra, kafanızı dinleyeceğiniz bir tatil yapmanızı öneriyorum.

Artık mezun olmuştum. Planım, Eylül’e kadar tatil yapmaktı.
Biraz pimpirikli olduğumdan, tatilden önce, “Yerim hazır olsun!” istedim.
Mayıs/Haziran’da ofis araştırmasına giriştim. Önceki yaz çalıştığım yere –Mukaddes Hukuk’a- de başvurdum. Ve avukatlık stajım için yine orayı seçtim.

Artık, kafam rahattı; çünkü staj yerim belliydi.
Tatilimi yaptım; kafamı boşalttım.
Tatil sırasında, kaldığım yörede, bir tanıdığımıza ait –sadece icra işi yapan- bir avukatlık ofisinde de, 2,5 hafta kadar çalışma şansım da oldu. Bu, staja ısınma gibi bir şeydi benim için.

Bildiğiniz üzere, stajın ilk 6 ayı adliye stajıdır aslında, Meslektaşlarım.
Bu dönemde, adliyenin çeşitli birimlerinde stajyer olarak çalışıyorsunuz, savcı ve hakim yanında deneyim kazanıyorsunuz.
Ama, bu dönemi çok daha verimli geçirmek için, bir hukuk bürosunda işe başlamanız, Sizin için kesinlikle daha yararlı olacaktır; çünkü staj bitiminde, siz 6 aylık çalışmayla değil; 1 senelik çalışmayla avukat olacaksınız. Bu, tecrübe açısından Size avantaj sağlayacaktır.

Eğer isterseniz, tatilinizi yaparken de adliye stajınızı başlatabilirsiniz.
Mesela ben, Temmuz ayı sonunda evraklarımı topladım; böylelikle Ağustos ayında stajım başlamış oldu. Evrak tesliminden sonra, 2 haftalık askı süreniz var. O süreçte, Baro evrak kontrolü yapıyor ve staja engel bir durumunuz var mı? diye bakıyor.
2 hafta sonra da, Size mesaj geliyor ve stajınızı başlatıyorsunuz.
Buraya kadar size önerilerim şunlar sevgili Meslektaşlarım:
1. Sınavlara çalışın ki mezun olabilin 🙂
2. Tatil yapmadan lütfen işe başlamayın; zihniniz bir boşalsın, rahatlayın.
3. Çalışmaya başlayacağınız tarihi kafanızda planlayın; bence bundan en az 1 ay öncesinden iş görüşmelerine başlayın. Çünkü istediğiniz işi, hemen bulamayabilirsiniz.
4. Stajınızın ilk 6 ayını da avukatlık bürosuna gidip-gelerek geçirmeniz faydanıza olur; ama yine de siz bilirsiniz.

Nerde kalmıştık?
Ağustos ortasında stajımı başlattım. Eylül başında da çalışmaya başladım.
Şu an stajım bitmek üzere ve edindiğim tecrübeler saymakla bitmeyecek kadar çok.

Çalışmak istediğiniz alanı belirleyip, içinize sinen bir iş ortamı bulunca staj döneminden zevk alacak ve işte o zaman aynen Siz de benim gibi hissedeceksiniz.

“Çömezler” olarak, bu dönem, mesleki hayatımızın en alt basamağı 🙂
Tanıştığım bir avukat şöyle demişti:
“En fakir, en kötü, en alt tabaka dönemimizdir stajyerlik!
Daha aşağısı olmayacak!
O yüzden, sızlanma! Ve bolca tadını çıkarmaya bak!“

STAJ SÜRESİNDE DİKKAT ETMENİZ GEREKENLER

1. Staj dönemi, gerçekten en verimli geçmesi gereken dönemlerimizden birisidir; çünkü bu dönem, adliyeyi ve birimlerini tanımak açısından önemli bir fırsattır. Adliye stajındayken tüm mahkemelerde staj yapıyorsunuz ve bu mahkemelerdeki duruşmalara katılıyorsunuz. Bu yüzden, fırsat buldukça adliyedeki duruşmalara girin ve duruşmaları izleyin.
2. Çalışmaya başlayacağınız hukuk bürosunun, Size katkı sağlayacak bir yer olmasına dikkat edin; çünkü teori ile pratik arasındaki korkunç fark var! Bu yüzden staj yerinizin, Sizi pratiğe hazırlaması gerekiyor. İşleri öğrenebilmek için aktif olmanız lazım. Özellikçe dilekçe yazmada görev isteyin hukuk bürosunun sahibinden. Azar işitme pahasına bile olsa, lütfen dilekçe yazın, dilekçe yazın, dilekçe yazın!!! Çünkü avukatın en önemli silahı dilekçesidir.
3. Stajyerken dikkat etmeniz gereken şeylerden biri de, egonuzu bir kenara bırakmak olacaktır. Size staj döneminde yüklenen kişiler olacaktır. Memurlar, size agresif davranabilir. Avukatlar, hakimler, savcılar yine aynı şekilde.. Bu kişilerin karşısında sakin kalmaya özen gösterin. Onları, deneyimli kişiler olarak görürseniz, bu, Sizin için daha kolay olacaktır. Avukatlık yapmak istiyorsanız, güler yüzlü ve sakin olmayı öğrenmeniz gerek!
4. Patronunuz ile iletişiminiz iyi olsun arkadaşlar; çünkü, Size işi öğretecek en önemli kişi odur. Zamanla bir bakmışsınız ki, işi gerçekten anlar, öğrenir hale gelmişsiniz. Müvekkil ile nasıl konuşulur? (hala tam bilmiyorum; sık sık azar işitiyorum ama ‘olsundu’ olacak bir gün :)) Müvekkilden para nasıl istenir? Bir iş nasıl bağlanır? Müvekkilin işleri nasıl yürütülür? Bunları ancak tecrübeli patronunuzdan öğrenebilirsiniz. O yüzden, Size avukatlık sanatını öğretecek bir avukatı seçin! ÇÜNKÜ AVUKATLIK, GERÇEKTEN BİR SANATMIŞ..
5. Bilginizi güncel tutabilmek için; kaynakları, mevzuatı hep takip edin Meslektaşlarım. Dergileri, panel ve sempozyumları, hukuk toplantılarını kaçırmayın! Ve bunu “hayat boyu yapın” (patronumun ifadesi) . Hukuk gruplarına girin; avukat olunca da “Baro’daki komisyonlarda çalışın” (bu da patronumun ifadesi 🙂
6. Tüm bunların yanısıra, kendinize zaman da ayırmayı unutmayın! Sosyal aktivitelere zaman ayırın. Çünkü bir daha bu kadar boş vaktiniz olmayacak (bu da patronumun ifadesi 🙂
Demek ki, ne yapıyoruz? Önce, Mukaddes Günsu AKÇAGÖZ gibi bir avukat buluyoruz 😀 Sonra, konser, sinema, tiyatro, festival etkinlik biletlerini kaçırmıyoruz.
Peki ne yapmıyoruz? Onu da siz bulun 🙂

STJ. AV. BUSE YILDIZ
buseyildizhukuk@gmail.com