OFFSHORE BANKACILIK

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/12491 – K. 2012/17706
T. 8.11.2012

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/04/2011 tarih ve 2009/792-2011/174 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 06/11/2012 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. Mukaddes Günsu Akçagöz ile davalı vekili Av. …….. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili müvekkillerinin müşterek hesabına Egebank İzmit Şubesi’ne 07/12/1999 tarihinde 290.000 DEM karşılığı 145.000 EURO yatırdığını, müvekkiline 08/12/1999 tarihinde Egebank Offshore Ltd. hesap cüzdanı verildiğini, ancak müvekkiline herhangi bir faiz ve anapara ödemesi yapılmadığı gibi defalarca bankaya yaptığı müracaatın sonuçsuz kaldığını ve bankaya yatırdığı paranın da geri ödenmediğini, davalı Banka’nın taraflar arasındaki vekalet ilişkisindeki sadakat ve özen borcunu yerine getirmediğini, müvekkilinin bankaca yönlendirilirken tedbirli ve basiretli bir şekilde hareket edilmeyip mesleğin kurallarına uygun olmayan davranışlarda bulunarak esasen hiçbir güvencesi olmayan Egebank A.Ş. grubuna dahil Egebank OffshroeLtd.hesaplarına paranın yatırılması ile özen borcuna da aykırı davranıldığını, bu nedenle bankanın işin yapılmasında gerekli özeni göstermeyerek müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğinden bu zararı tazminle yükümlü olduğunu, dava konusu olayda paranın teslim edildiği vekilin bir banka olduğunu ve para işlemleri konusunda bilirkişilik yapabilecek nitelikte uzman ve yetkin bir kuruluş olduğunu, bu sebeple de davalı Banka nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarardan Egebank A.Ş.’nin sorumlu olup zararı tazminle yükümlü olduğunu, davalı Egebank A.Ş.nin müvekkilinin kendisine teslim ettiği parayı yurt dışında mukim bir başka finans kurumuna yatırmak suretiyle sorumluluktan kurtulamayacağını, Egebank OffshoreLtd.’nin hayali bir banka olduğunu, davalı Banka’nın bilerek ve kasıtlı olarak paranın offshore hesaplarında değerlendirilmesi işleminin müvekkilini bağlamayacağının açık olduğunu, bu hususlar ışığında davalı Banka’nın BK’nun392.maddesi gereğince hesap verme borcunun yanı sıra müvekkilinden aldığı parayı geri verme yükümlülüğünün olduğunu, müvekkilinin parasının davalı Banka’nın yedinde bulunduğunu beyanla, fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 145.000 EURO’nun 08/12/1999 tarihinden itibaren kamu bankalarının bir yıl vadeli döviz mevduatına uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili bankadan tahsilini talep ettiği alacağın davacının imzaladığı havale talimatı ile Egebank OffshoreLtd.’e havale edildiğini ve müvekkili banka nezdindeki hesaptan çıkarak Egebank Offshore Ltd. nezdinde bir alacak haline geldiğini, Egebank Offshore Ltd. tarafından kendisine hesap cüzdanının verildiğini, davacının bu cüzdanı kabul etmekle parasının Egebank OffshroeLtd.’e olduğunu kabul ettiğini, Offshore banka tarafından gönderilen hesap cüzdanına itiraz edilmesinin paranın offshore bankaya gönderilmesi uygulamasını benimsediğini, müvekkili banka ile Egebank Ltd.nin tamamen farklı tüzel kişiliklere sahip kuruluşlar olduğunu, bu nedenle husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacıya ait paranın iddia edildiği üzere kendilerinden habersiz olarak değil davacının imzaladığı havale talimatına istinaden off-shore hesabına havale edildiğini, müvekkili bankanın Egebank limited nezdindeki mevduatları için herhangi bir garantisi bulunmadığını, dava konusu offshore işlemlerinin müvekkili bankaca davacıya vekaleten yaptığı işlemler değil, davacının bizzat gerçekleştirdiği talimat verdiği işlemler olduğunu, bu sebeple müvekkili bankanın vekalet ilişkisinden doğan bir sorumluluğu ya da yükümlülüğü olduğundan söz edilemeyeceğini, davacının fazlaya ilişkin faiz talebinin fahiş ve haksız olduğunu, ortada daha fazla faiz getirisi elde etmek için davacının yaptığı bir seçim, bu seçimi doğrultusunda davacının imzaladığı havale ve hesap açma talimatı ile müvekkili bankanın da davacının bu talimatı doğrultusunda yaptığı bir havale işleminin mevcut olduğunu, davacının şimdi bu fazla faiz getirili ancak devlet güvencesinde olmayan bu yatırımları sebebiyle ulaşamadığı alacağını gerçeğe aykırı ve mesnetsiz iddialarla müvekkili bankadan tahsil etmeye çalıştıklarını, davanın zaman aşımı husumet ve esasa ilişkin diğer sebeplerle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davalı vekilinin zamanaşımı def’i ve kesin hüküm itirazı reddedilmiş, davacının davalı Banka’nın İzmit Şubesi’ne 07/12/1999 tarihinde 300.000 DEM yatırdığı, davacının, mevduat alacağının davalı Banka tarafından Yahya Demirel grubuna ait şirketlere usulsüz kredi olarak verilmek suretiyle tüketildiği, alacağını Egebank Offshore Ltd. adlı bankadan tahsil edemediği, taraflar arasında ihtilaf konusu olan olayın hukuki tanımının havale görünümlü mevduat toplamak olarak değerlendirilmesi gerektiği, Egebank A.Ş. yönetiminin Egebank Offshore Ltd. adlı bankanın paravan bir banka olduğunu bildiği, buna rağmen bu banka adına mevduat toplamak suretiyle davacının zararına sebep olduğu, İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2002/205 sayılı dosyasına sunulu bulunan İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı’nın 23/02/2000 tarih 2000/1330 hazırlık nosuyla düzenlenen iddianamede Egebank Ltd.’nin yapısının tartışıldığı, yurt dışında kurulmuş Offshore bir banka olarak gösterilmesine rağmen, KKTC’de sadece adının yer aldığı, yurt dışında bir faaliyetin olmadığı, bütün işlemlerin Egebank şubelerinde açılan hesaplardan yürütüldüğü, bu Offshore hesaplarında mevduat toplanmasında davalı Banka’nın temsilcisi statüsünde bulunanların büyük çalışması olduğu, Ege bank adı kullanılarak tasarruf sahiplerinin yoğun ilgilerinin toplandığı, bu kişilere paralarının daha yüksek faiz getireceği ve Egebank A.Ş.’nin garantisi altında olduğu bankanın tüm riski üstleneceği yolunda beyanlarda bulunularak hesapların Offshore Bank’a yönlendirilmesinin sağlandığının bildirildiği, müşteri ile banka arasında BK.’nun390.maddesi uyarınca, vekalet sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme gereğince vekilin görevini özenle yapmak ve müvekkilinin menfaatlerini korumakla görevli bulunduğu, banka ile offshore arasında organik bağ olduğu, bu bağın mudiler aleyhine örgütlü, planlı ve kasıtlı olarak kötüye kullandığı, mudilerin bu şekilde zarara uğratıldığı gerekçeleriyle davacıların talepleri doğrultusunda 290.000 DM karşılığı 145.000 EURO mevduatın bankaya yatma tarihi olan 08/12/1999 tarihinden itibaren kamu bankalarınca bir yıl vadeli EURO mevduata uygulanan en yüksek oranda döviz faizi işletilerek borcu üstlenen TMSF’dan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile taraflar arasında akdi ilişki olmadığından BK’nun125.maddesine dayalı olarak zamanaşımı def’inin reddine karar verilmesi yerinde değilse de davalının sorumluluğunun BK’nun 41, 55 ve TTK’nun336.maddelerinden kaynaklanması ve davacının zararını offshore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren zamanaşımı süresinin başlaması nedeniyle davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 08/11/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.